DOLAR
32,5766
EURO
34,7968
ALTIN
2.510,43
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Parçalı Bulutlu
26°C
Şanlıurfa
26°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Açık
25°C
Pazar Açık
27°C
Pazartesi Açık
30°C
Salı Açık
32°C
RESİM AÇIKLAMASI
RESİM AÇIKLAMASI

Bir Tiyatro

26 Ağustos 2021 23:28
0
A+
A-

Tiyatro salonundayım pür dikkat sergilenmekte olan oyunu izliyorum. Salon olabildiğince cafcaflı ve rengarenk güllerle süslenmiş. Dekorasyon tek kelimeyle muhteşem.Yakından tanıdığım, işini, kimliğini, fiillerini ve düşüncelerini iyi bildiğim bir Yahudi’yi başrol oyuncusu olarak seçmişler ve buraya kadar da getirmişler. Salon hınca hınç dolu. Ayakta izleyen izleyicilerin sayısı oturanlardan daha fazla. Görebildiğim ve aşina olabildiğim kadarıyla izleyicilerin tamamı Müslüman. Hiçbir gayr-i Müslim yok salonda. Anlaşılan tüm gayr-i Müslimler perdenin arkasında. Anadolu’nun hemen her ilinde, her ilçesinde hatta her köylerinde ciddiyetle sergilenmeye çalışılan, biçilen roller hakkıyla ifa edilen bir oyun. Gittikleri her yerde sadece isimlerini değiştirerek yeniden sahneliyorlar kendilerinden istenen bu oyunu. Bu işin en garip tarafı ne biliyor musunuz? Maalesef her seferinde halkı, kendisine yedirilmeye çalışılan bu zokkanın yeni bir zokka olduğuna inandırabiliyor olmaları. Müslüman olan bu topluma bu hileyi, bu desiseyi, bu tiyatroyu nasıl kabul ettirebiliyorlar, nasıl gerçekmiş gibi inandırabiliyorlar anlayabilmiş değilim. Başrol oyuncunun başına Yahudi Müslüman karışımı bir takke konulmuş, koltuğuna Kur’an’a benzetilmiş kırmızı renkli bir kitap sıkıştırılmış, sakalları biraz uzatılmış belki de takma sakal kullanılmış, bize inandırıcı gelsin diye de bol bir elbiseye tıkıştırılarak eline doksan dokuzlu bir tespih tutuşturulmuş bir adam. Dış görünüşü tam bir Müslüman. Sahnenin arka tarafına monte edilerek arada bir gösterime sokulan bir cübbe ve bir de sarık. Sahnede tam manasıyla bir şarlatan. Sergilediği melanetlerin, yediği haltların, kırdığı potların arasında namaz kılma rolünü de iyi sergiliyor. Bunu kendisine iş edindiğini ve buradan para kazandığını da sözleri arasında deklare ediyor cümle aleme. Ancak tiyatronun büyüsüne kapılan, ağzından akan salyalara hakim olamayan, kulağına fısıldanan her yalanı gerçek gerçek olduğuna inanan izleyicilerin neredeyse tamamı söylenenlerden bunu çıkarabilecek kapasiteden uzak. Bir de başrol oyuncusunu kırmızı halı eşliğinde vaaz kürsüsüne çıkartmazlar mi? Bu işin sonu nereye varacak diye bekledim uzun süre. Okuduğu her ayeti kendi durumunu, konumunu, işini, gücünü ve yaptıklarını kurtarmak için yorumladığı gibi hadislerin neredeyse tamamına da karşı çıkarak inkar etmeye başladı. Sergilediği melanetlere kılıf bulmak, yediği pislikleri temize çıkartmak için sündürerek lastiğe çevirilmemiş dini bir nas kalmadı. Hatta laf atmadık İslam’i bir değer bırakmadı ortada. Milletin dinine, imanına, kitabına küfrederken millet alkış çalmakla meşgul. Belki de milletin çaldığı bu alkışlar da rol icabıydı. Arada bir Allah lafzını yüksek perdeden dillendirmesi görülmeye değer en can alıcı noktaydı. İnandırıcı olsun diye kürsüde cin çarpmış gibi zıplıyor, en kıvrak dansını da sergiliyordu uluorta. Bütün bu rezillikler rol icabı sergileniyordu. Zaten tiyatro izleniyordu bu salonda. Yapılan kepazeliklere, sergilenen alçaklıklara, gösterilen rezilliklere karşı çıkamadım, itiraz edemedim söylenenlere. Biraz önce rol icabı kıldığı namazda rükuya yarım yamalak eğilen bu soytarı alkış almak, beğeni toplamak ve milletin gözüne girmek adına Allah karşısında eğilmesinden daha bir güzel eğildi insanların karşısında. Alkış tufanı koptu adeta. Islık sesleri alkış seslerini bastırdı çoğu zaman. Büyülenmişlerdi insanlar. Suyun üstündeki çöp misali bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordu. Nazarımda yuhalanmaktan, protesto edilmekten veya üstüne tükürülmekten başka bir hareketi hak etmeyen bu cambazın İslam dininin müntesipleri tarafından elleri kırılasiya hem de ayakta alkışlanmasını anlayamadım bir türlü. Aklım almadı olanları. Ya ben yanlış anlamıştım sergilenenleri ya da bu kadar millet kend dinlerini bilmiyorlardı. Tiyatro bitti. Herkes dağılıyordu. Ancak seyircilerin ağzında başrol oyuncusuna medhiyeler dizilirken müntesibi olmakla övündükleri İslam dinine de küfürler yükseliyordu havaya. Sanki bu tiyatronun sergilenmesini isteyen İslam’mış gibi bir iz, bir algı oluşmuştu belleklerde, zihinlerde.”Ya Rabbim! Sen aklıma mukayyet ol.” diyerek salonu terk etmek zorunda kaldım.

Yazarın Diğer Yazıları
9 Ekim 2021 14:25
25 Eylül 2021 18:28
9 Haziran 2021 17:16
11 Aralık 2021 09:12
12 Eylül 2021 12:47
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

İLAN ŞEHRİ-İLAN VER GÖZ PROTEZ