Şanlıurfa binlerce yıldır inancın çok güçlü olduğu bir yer olagelmiştir. Dünyanın ilk tapınağı olarak kabul edilen Göbekli Tepe’den günümüze Şanlıurfa’da inanç her zaman yaşamın merkezinde olmuştur. Bugün Göbekli Tepe, Nevali Çori ve Soğmatar’da gördüğümüz çok tanrılı dinlere dair sayısız kalıntı ve yazıt mevcuttur. Semavi dinlerin atası olarak kabul edilen Hz. İbrahim’in Urfa’da doğduğuna ve çok tanrılı dinlere karşı savaşını ilk Urfa’da başlattığına inanılır. Dünyanın devlet nezdinde Hristiyanlık inancını ilk kez kabul eden devlet Urfa’da hüküm süren Oshroene (Urfa) Krallığı’dır. Oshroene Kralı Abgar V. Hz. İsa’ya mektup yazmış ve onu Urfa’ya davet etmiştir. Bu yüzden Hz. İsa Urfa şehrini kutsamış, yüzünü sildiğinde yüzünün portresinin çıktığı bir mendili Abgar’a yazdığı bir mektupla Urfa’ya göndermiştir. Hristiyan literatüründe bu konu Hagia Mandylion (Kutsal Mendil) olarak adlandırılır ve Hristiyan sanatında sürekli işlenir. 7. yüzyıldan itibaren ise İslam kültürü bölgeye hâkim olur ve çok güçlü bir şekilde neredeyse 14 asır boyunca kesintisiz günümüze kadar sürer. Âdem ile Havva’nın, Hz. İbrahim’in, Hz. Eyyub’un, Hz. Elyasa’nın, Hz. Şuayib’in, Hz. Musa’nın Urfa’da yaşadığına ya da bir şekilde yollarının Urfa’dan geçtiklerine inanılır, Hz. İsa’nın ise bu şehri kutsadığı rivayet edilir. Bütün bu öykü ve efsanelerden dolayı Şanlıurfa’ya “Peygamberler Şehri” denir ve şehirde bugün de devam eden çok güçlü bir inanç kültürü mevcuttur.
Tarih boyunca farklı uygarlıkların ve kültürlerin hüküm sürdüğü Şanlıurfa’da bugün birçok farklı etnik kökenden insan yaşar. Şehirde Türkçe, Kürtçe ve Arapça dilleri yaygın olarak konuşulur. Başta kadınlar olmak üzere Urfalılar günlük yaşamında halen rengârenk geleneksel kıyafetlerini giyerler. İklimi ve kültürel yaşamı gözeten tarihi Urfa evleri ve sokakları taş mimarinin Türkiye’de halen görülebileceği en ilginç yerlerdendir. Kapıları, kapı tokmakları, hayat adı verilen avluları, yazın serin kışın ılık tutan taş duvarları, kavurucu sıcaklarda serinletici cereyan tünelleri, şadırvanları ve birbirinden güzel taş süslemeleri ile Urfa evleri yöresel kültürün bugün dahi en önemli ögelerindendir. Bu özellikleriyle Şanlıurfa Türkiye’de eski ve gelenekselin yeni ve modern ile birlikte var olabildiği ender yerlerden biridir.