Gönül ne kahve ister ne kahvehâne / Gönül sohbet ister kahve bahâne” diyen atalarımız, insanın sohbet etme ihtiyacını öncelikle vurgulamışlardır. Bu sohbet etme ihtiyacından doğan kahvehaneler uzun yıllar sosyal hayatta yerini almıştır. Kahvehaneler, edep ve erkân öğrenilen, haberleşilen yerlerdi eskiden. Ancak son yıllarda kahvehanelerde eskinin izleri görülmemektedir.
İnsanların bütün ünvanlarından soyutlanıp bir arada bulunma imkânı yakaladığı kahvelerin, şehirlerin hafızasında çok derin ve etkili bir yeri olduğu muhakkak. Bütün bunların ışığında bugün Urfa’daki kahvehanelere baktığımızda eskinin fonksiyonunu içeren, geleneği ve bir tarihi olan kahvehaneler yok denecek kadar azalmıştır.
Kandil aydınlatmalarında sohbetlerin yapıldığı yıllardan sonra, radyo ilk yıllarında önce kahvehanelerde dinlenmeye başlar Urfa’da. Daha sonraki yıllarda bu nezih mekânlarda mahalli müzik kayıtlarının bantları zevkle dinlenirdi.
Osmanlı mimarisinde, genellikle her caminin yanında bir hamam ve bir de kahvehane bulunmaktadır. Bir Osmanlı şehri olan Urfa’da da bu mimari yerleşime rastlamaktayız.
Urfa Kahvehanelerinin en eskileri Köroğlu Kahvehanesi, Vahab’ın Kahvehanesi, Yasin’in Kahvehanesi, Dabakhane Kahvehanesi, Gümrük Hanı Kahvehanesi, Beykapısı Kahvehanesi’dir. Daha sonraları ise Dörtyol Kahvesi, Çardaklı Kahve, Kavafhane Kahvehanesi, Bilic’in Kahvehanesi, geleneksel yapısı ile faaliyete girmiştir. Bugün, yukarıda saydığımız kahvehanelerden Köroğlu Kahvehanesi kahvehane dışında dükkan olarak kullanılmaktadır. Sarayönü’ndeki Vahab’ın Kahvehanesi ise yıkılmıştır. Diğerleri ise, geleneksel yapısından uzak olsa da yaşamaktadır.
1970-1985 yılları arasında ise Sarayönü postahanesinin karşısındaki “Mehtap Çay Evi” ile Yusuf Paşa Camii yanındaki “Filiz Çay Evi” (Nuri’nin Kahvehanesi) özgün ortamı ile sanat ve kültür adamlarının buluştuğu, sohbetlerin keyifle yapıldığı mekânlar olmuşlardır. Yine bu yıllarda Dostlar Kahvehanesi, Sevenler Kahvehanesi ve Teksas Kahvehanesi, Saray Kahvehanesi, rağbet gören kahvehanelerdir. Ayrıca Urfa’da, son 30 yılda eskinin hiçbir izini taşımayan yüzlerce kahvehane açılmıştır.
Urfa’da yaz aylarında faaliyette olan yazlık kahvehane ve çay bahçeleri de bulunur. Bunların en eskisi ve tarihî olanı Mecmue’l Bahr Bahçesi’dir, Aynızeliha Çay Bahçesi, Emirgân Çay Bahçesi, Şehitlik Çay Bahçesi, Dergâh Çay Bahçesi ise daha sonraları kurulmuştur.
Ancak son yıllarda açılan kahvehanelerde, televizyonda maç seyretmek için toplanan kalabalıklara rastlamaktayız. Oyunun, televizyonun ve gürültünün hakim olduğu günümüzdeki kahvehaneler, eskisi gibi bir şehrin nabzını tutup kültürünü yaşatmamaktadır. Artık ne o eski kahvehaneler ne de kahvehanelerin insanlara yüklediği davranışlar var ortada…