DOLAR
32,4734
EURO
34,9533
ALTIN
2.437,28
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Şanlıurfa
Az Bulutlu
33°C
Şanlıurfa
33°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
34°C
Cumartesi Az Bulutlu
33°C
Pazar Az Bulutlu
33°C
Pazartesi Az Bulutlu
28°C
RESİM AÇIKLAMASI
RESİM AÇIKLAMASI

Evirmek Çevirmek

25 Eylül 2021 18:28
0
A+
A-

Her işi evirip çevirerek mecrasından uzaklaştırmada üstümüze yoktur. Günlük meselelerimizin tamamını mecrasından uzaklaştırmak, bağlamından koparmak, kökünden söküp atmak hususunda üstümüze olmadığı gibi iman konusunu da evirip çevirmekte ve bağlamından koparmakta üstümüze yoktur. Dini konuları evirip çevirerek mecrasından uzaklaştırmanın birer fecaat olduğunu zikretmeden geçmek de bir fecaat olurdu. Hesabımıza gelen gelmeyen hemen her şeyi evirip çeviriyoruz, hatta kıvırıyoruz bir çok noktada. Bu uğurda sündürmediğimiz bir ayetler kalmıştı bir de hadisler. Onları da ilahlaşma duygusuna kurban ettiğimize şahit olmak derinden yaralıyor yüreğimi.Bizim toplumumuzda yaşayan bireyler hiçbir zaman dine göre bir bakış açısı, dine göre bir düşünce biçimi, dine göre bir yaşam şekli ve dine göre bir sosyal yapı oluşturmadılar. Her geçen gün böyle bir mücadeleden, böyle bir kaygıdan uzaklaştıkları gibi şimdilik böyle bir düşünceye de sahip değiller. Normal şartlarda Müslümanların hayatlarını sevk ve idare eden değer yargılarının neredeyse tamamının toplumun değer yargılarıyla çatışması, zıt düşmesi ve onları yok sayması pek düşünülemez. Ama toplum Avrupai tarzda modernleştikçe, muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için çaba sarf ettikçe ve ulusallaştıkça değer yargıları da İslam’dan uzaklaştı. Bellekler bu konuda adeta sıfırlandı.Bu arada modernleşen ve ulusallaşan toplumun değer yargılarının tamamını dini değerlerden uzak kaldığına da şahit olmaktayız. Sembolik olarak sürdürülen birkaç konu (ibadet) hariç. Birinci önceliği modernleşme ve ulusallaşma olan toplum başka bir şey göremez, duyamaz ve hissedemez oldu. Halbuki toplumun değer yargıları dinin öngörüleriyle yoğrulması ve şekillenmesi gerektiği gibi kişilerin de değer yargıları dine göre şekillenmesi ve biçimlenmesi gerekiyordu. Sorgulamadan her haliyle içinde yaşadığı toplumun geleneklerini ve göreneklerini dinin birer emri belleyince iş çığırından çıktı. O yüzden bireyin sahip olduğu değer yargıları da İslam’ın öngördüğü değer yargıları olmadı. Çünkü birey için öncelik dinin öngörüleri ve değerleri değildi. Nedense bireylere zoraki olarak dayatılan topluma ait değerler sorgulanmazken, hatta dokunulmaz kılınırken dinin olmazsa olmazları sorgulama sonucunda paramparça edildiğine şahit olmak içler acısı. Buraya kadar anlattığımız bu anormallikleri bir an olsun normal kabul ettiğimizi farz edelim. Peki toplumun dini kaygılardan uzak ileri sürdüğü bu değer yargılarını İslam’ın istediği birer değer yargısı olduğunu düşünmek ve bu minvalde bir hayat yaşamak veya kalem oynatmak mazur görülebilir mi? Modern ve ulusal toplumlarda yaşayan ister okumuş olsun ister cahil olsun, bireylerin inancını İlahi Kelam şekillendirmiyor. Bunu açık yüreklilikle vurgulamakta fayda var. Böylesi toplumlarda inanç; sıradan bir olaymış gibi toplumun ali menfaatlerine göre şekillenir. Bu kaygılarla şekillenen bir inanç çoğu zaman dini değerleri taşımaktan da yoksun kalır. Hatta modern ve ulusal toplumlarda sosyal yapı ve ekonomik çıkar dini değerlerden çok önde tutulur. Uzun uğraşlar sonucunda dini inanç; ekonomik çıkarlar ve sosyal yapıya uygun hale getirilir. Yoksa ne modernlik kalır ortada ne de ulusal yapı. Çünkü İslam’ın öngördüğü inanç sistemi kendisine münhasırdır ve hiçbir milleti, hiçbir toplumu kayırmaz. Hal böyle olunca kimi zaman dini savunduğunu söyleyen kesimler ulusal çıkarlara uygun bir inanç ortaya sererler. Hatta bir adım daha ileri giderek ulusal çıkarlara ters gelen dini değerler ret etmekten de geri kalmazlar. Eğer dikkatli bir gözleme sahip iseniz ulusal toplumlarda dini bazı konuların konuşulmasının yasaklandığı gibi dini bazı konularının da dondurucuda donmaya terk edildiğine bile şahit olabilirsiniz. Bu yüzden ulusalcı ve moderniteyi savunan kesimin inancı hiçbir zaman ekonomik, sosyal, kültürel ve ulusal çıkarlarla çatışmaz. Çünkü var olan inancı Kur’an ve Sünnet şekillendirmiş değildir.Bu ortamlarda moderniteyi ve ulusallığı savunan insanların sosyal statülerini, ekonomik getirilerini, eğitim felsefelerini yaşam biçimlerini dinin çizdiği çerçeve dahilinde düzenlediklerine şahit olmak pek mümkün değildir. Hesaplarına gelmez böyle bir uygulama. Çünkü dini değerler kabul edildiği vakit sahip olduğu değerlerle çatışacak, sosyal statüsünü ve ekonomik gücünü kaybedecek. O zaman ya dini değerleri ya ret edecek ya da kendisine göre yeniden yorumlama yolunu seçecek. Yeniden yorumlamak daha kolay ve çıkarlarla çatışmadığından bu yol daha kullanışlı hale geldiğini söylemek zor olmasa gerek. İşte bundan dolayı bazı kişiler içinde yaşadığı toplumun değer yargılarını kırmadan ve zedelemeden dinin doğrularına ve yanlışlarına odaklanmadan yepyeni bir din vücuda getirdiler/getiriyorlar. Sınırları belli olmayan bu yeni dine göre kurgulandığı ve hesap kitap meselesi diyerek çerçevesini çizdiği modern bir anlayışla yorumluyor sosyal ve siyasal olayları. Sadece olayları ve hadiseleri yorumlasa neyse deyip geçeceğim. Çoğu zaman da görmeyeceğim. Modernitenin getirdiği hızla ve aşkla ayet ve hadisleri de nasiplendiriyor bu konuda. Anlayacağınız ayetleri de hadisleri de hem ulusallaştırıyor hem de modernleştiriyor. Bunu başarabilmek için serdettiği her ayeti, dile getirdiği her hadisi lastiği süner gibi çekerek mecrasından uzaklaştırmaktan da asla ve kata çekinmiyor. Yeter ki modernite ve ulusalcılık zarar görmesin. Allah Müslümanları bu anlayış karşısında hıfzı muhafaza buyursun!Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları
30 Ağustos 2021 18:01
29 Aralık 2021 11:32
12 Eylül 2021 12:47
16 Ağustos 2021 17:44
19 Haziran 2021 21:56
19 Kasım 2021 18:21
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

İLAN ŞEHRİ-İLAN VER GÖZ PROTEZ